
Fuck it! Berbat bir gündü diyebiliriz. Çok iyi başladığını düşünerek, güzel olur diye tahmin etmiştim ama olmadı. Yani çok şükür tabii bi aksilik olmadı ama. Ben O'nu özledim. Yani özlemedim de kontrolümde olmayışına taktım kafayı. Unuttu mu, naptı, netti, ne düşünüyo, aramıcak mı hiç, başkalarıyla flörte başlamış mıdır, face'e birilerini eklemiş midir?? Sorular sorular kafamda bir uğultu yaratıp bütün gün başka bişeye odaklanmamı engellediler. Şimdi hava karanlık, bürodayım, bugün Ankara ekstra bi soğuk sanki. Bütün gün tek bi insan evladı görmeden büroda oturmak, br ses duymadan, o kadar zor geliyor ki hele bugünlerde.. Düşünüyorum ohhh beyefendi kalabalıklar içinde gülüp eğelniyordur aklına bile gelmiyorumdur belki. Bense youtube'da Sıla'ya Sezen Aksu'ya rastlamamak için kırk takla atıyorum. Bugün bir aptallık ettim yine çok yalnız hissettiğim bir anımda. Az tanıdığım ya da çok da haz etmediğim yaklaşık bi 20 kişiyi face'ten ekledim. Gerçi onun 600 kişilik face listesinin yanında benim 200 kişimin lafı olmaz herhalde ama. Eminim duysa kızardı. Ama itiraf ediyorum ki ben de gönül rahatlığıyla ekleyemedim. Aslında ne manasız şey bu Facebook filan değil mi, resmen büyük oyuncağı. Çocukların yaptığı her şeyi yapıp sonra da kabullenmememiz ne komik.
Kafam o kadar dağınık ki ne yazıyorum şu an, ekrana dönüp bakmadım bile. Saçma sapan bişey olmuştur eminim. Ama üzülcek bişey yok, nasılsa kimse okumuyor. Bazen bir ses istiyorum, bazen bi ortak derdime. Bazen çok sevilmek istiyorum. Düşünülmek.. Ama elimizdekiyle yetinmek asıl mutluluğu doğuracak sanırım. Çünkü istemenin sonu yok.
selamm
YanıtlaSiltesadüfen rastladım bloğuna yazıların dikkatimi çekti okudum hepsini.. üzüldüm.. hüzün bir kapıdır aslında belki içine kapanır, içinde bırakır, ama sonrasında umutla attığın adım heyecanlıdır ya tamamen değişecektir O ya da tamamen bitecek işte bu sona hazırlar insanı sadece...
Mutluyu yaşaman dileğimle...